Deri Kuruluğu Nedir?

Deri kuruluğu; derinin pütürlü, pürüzlü, kepekli hale gelip pul pul dökülmenin görüldüğü, kaşıntının eşlik edebildiği bir durumdur. Sağlıklı deri %15-20 oranında su içermektedir. Bu oran %10'un altına indiğinde deri kuru görünüm alır ve pullanma başlar.

Cilt kuruduğunda deri donuk ve incelmiş hale gelir, pullanmalar ve ince çizgiler gelişir. Kuru derinin esnekliği azalmış, deri pürüzlü görünüm almış ve daha kırılgan hale gelmiştir. Buna bağlı olarak çatlaklar ve ince yarıklar oluşabilir. Kuruma şiddeti arttıkça kaşıntı ve batma hissi olabilir.

Kuru deri, yapısal olabileceği gibi bazı dermatolojik hastalıklar (atopik dermatit, psöriazis, iktiyozis) ya da sistemik hastalıklarda da (lenfoma, HIV)  görülebilir. Bazen dış nedenlere bağlı da gelişebilir.

Fizyolojik olarak yaşla beraber deride kollajen ve sebum miktarındaki azalma nedeniyle kuruma ihtimali artmaktadır. Bazı ilaçlar (akne tedavisinde kullanılan izotretinoin, psöriazis tedavisinde kullanılan asitretinler, kolesterol düşürücü ilaçlar) ve hormonal denge değişimleri de (menapoz, tiroid bezinin az çalışması) cilt kuruluğuna neden olabilir. Uzun süreli güneş ışığı maruziyeti, düşük nemli ortamda bulunma, sigara kullanımı, sık yıkanma ve yanlış temizleyici ve kozmetik ürün kullanımı da cilt kuruluğuna sebep olabilir.

Tedavide amaç, derinin sağlık ve bütünlüğünün sağlanmasıdır. Bu nedenle nemlendiricilerin uzun süreli kullanılmasının yanı sıra deriyi kurutabilecek sebeplerden de kaçınılması gerekmektedir.

Deri kuruluğu riskini azaltmak için yapılabilecekler;

- Bol su/sıvı tüketmek,

- Ortam nemini artırmak (buhar makinası kullanılabilir, kalorifer peteklerine suluk asılabilir),

- Banyo sıklığının ve süresinin azaltılması (günaşırı 15 dk'dan kısa süreyle yıkanma),

- Elleri yıkama sıklığının mümkün olduğunca azaltılması,

- Ilık su ile banyo yapılması ve el yıkanması,

- Kuruluğa neden olmayan temizleyici kullanımı (sıvı sabun ve duş jelleri yerine kalıp sabun tercih edilmesi veya uygun dermakozmetik temizleyici kullanılması),

- Kimyasal ajanlarla, deterjanlarla ve dezenfektanlarla temasın mümkün olduğunca azaltılması ve temas gerektiğinde kalın lastik eldiven kullanımı,

- Banyo sonrası ve el yıkama sonrasında uygun nemlendirici kullanımı,  

- Kış döneminde ve rüzgarlı havalarda uygun koruyucu kıyafet seçilmesi (eldiven, atkı gibi),

- Pamuklu rahat giysiler tercih edilmesi.