Bahar depresyonu son günlerde çok sık görülen bir depresyon çeşidi olmuştur.

İsminden de anlaşılacağı gibi bahar aylarında başlayan ve her sene aynı zamanda toplumumuzda sıkça rastladığımız depresif duygu durumudur.

Baharla beraber düzensiz ve zamansız görülen güneş ışıkları beyindeki bazı hormonların ve kimyasalların fizyolojik açıdan dengesini bozarak, bireyin kendisini psikolojik açıdan da mutsuz hissetmesine yol açar.

Güneş ışınları azaldığı için vücudumuzda melatonin hormonu daha az salgılanır. Psikiyatri dünyasında melatonin hormonunun sinir sistemi, hormonlor, beyin kimyası ve çevresel faktörlerle etki ederek depresyona yol açabileceği düşünülüyor.

Kısacası tüm mevsimsel değişimler kişinin bu zamanlarda daha fazla hassaslaşması ile beraber depresyon eğilimini artırıyor.

Bahar depresyonu hastalığı ile ilgili en çok yapılan hata, hastalığı geçici bir moral bozukluğu gibi ya da bahar yorgunluğu, halsizliği diye adlandırarak hafife almaktır. Ancak bu hastalığın bazı kişilerde giderek ağırlaşarak sürekli bir depresyon haline gelebildiğine çokça şahit olmaktayız. Depresif semptomlar ya da yaşanılan, hissedilen rahatsızlıklar özellikle 2 haftadan uzun sürüyorsa konu ciddiye alınarak, motivasyonunuzu yıl boyunca yüksek tutabilmek için gerekli adımları atmanız gerekir.

Bahar depresyonu özellikle de 18 ile 25 yaş aralığındaki genç bireylerde görülmektedir. Genetik olarak depresyona yatkınlığı olan ve geçmişte depresyon hikayesi olan kişilerde ve erkeklere oranla kadınlarda bahar aylarında depresyona daha sık rastlanır. Ancak erkeklerde belirtiler daha ağır seyretmektedir.

Kişi; kaygı, uykusuzluk, sinirlilik, ajitasyon, kilo kaybı, iştahsızlık, cinsel dürtülerde artış hissetmeye başladığında uzmana başvurmalıdır. Kendinizi bazı günler daha durgun veya daha keyifsiz hissetmeniz normaldir. Ancak bir anda bu şekilde hissetmeye başladınız ve bu şekilde hissetmeye devam ediyorsanız, ayrıca normalde yaptığınız günlük işlerinizi yaparken bile motive edilmeye ihtiyaç duyuyorsanız bir doktora görünmenizde fayda var. Ayrıca uyku alışkanlıkları ve iştah durumlarınızda değişiklik varsa, çökkünlük, suçluluk, değersizlik duyguları, üzgün ve boşlukta hissetme, halsizlik, enerji kaybı ya da günlük işlere karşı ilgide azalma, performansta düşüş, sinirlilik, kolayca ağlama, kaygı ve korkular ile beraber özellikle de umutsuzluk hissi, intihar fikri aklınıza geliyorsa ya da kendinizi daha rahat hissetmek için alkol, sigara vb. almaya ihtiyaç duyuyorsanız, ilk işiniz bir uzmana görünmek olmalıdır.

 Psikoloji alanı besinler konusunda uzman olmasa da araştırmalar bazı besinlerin olumlu etkilerini göstermektedir.

Omega 3, uzmanlar tarafından depresyonla savaşmada en doğal yol olarak gösteriliyor. 

D vitamini seviyeleri ile depresyon belirtileri ilişkisi incelendiğinde, vitamin düzeyi düşük olanlarda depresyon belirtileriyle daha çok karşılaşılmıştır. Bol D vitamini için en pratik yol güneşe çıkmak ancak süt ve süt ürünleri, balıklar, mantar çeşitleri, maydanoz ve yulaf da bu konuda bizlere yardımcı olacaktır.

Bitter çikolata. Yapılan çalışmalar, haftada birkaç kere bitter çikolata yemenin stres ve depresyona neden olan hormonları azalttığını göstermektedir.

Psikoterapi. Mevsimsel duygulanım bozukluğu tedavisinde kullanılan önemli bir yöntem de psikoterapidir. Her ne kadar bu hastalığın temel sebebi beyin kimyasallarında oluşan dengesizlik olsa da, düşünce ve davranış şekilleriniz de hastalığınızı etkileyebilir. Psikoterapi kötü hissetmenize sebep olan olumsuz düşünce ve davranışlarınızı tespit ederek değiştirmenize yardımcı olabilir.

Egzersiz, düzenli beslenme, sosyalleşme, ışık alanını artırma, bol sıvı tüketimi psikoterapi ya da diğer tedavi şekilleri ile beraber tükenmişlikleri geride bırakmak, arınmak ve tazelenmek için yeni bir fırsat yaratmanıza yardımcı olur.