Sağlık Kütüphanesi / Alerjik Konjonktivit (Göz Alerjisi) Nedir?
Alerjik Konjonktivit (Göz Alerjisi) Nedir?
Bu makaleyi sesli dinleyin

Alerjik Konjonktivit (Göz Alerjisi) Nedir?

Bahar ve yaz aylarının gelmesi ile açık havada geçirilen zamanın artması ve yaşanılan ortamların açık hava ile daha az izole olması beraberinde çeşitli alerjenlere maruziyeti artırmaktadır. Çevreyle direkt teması nedeni ile alerjik reaksiyonlar sıklıkla gözlerde semptom vermektedir.
Alerjik konjonktivit genellikle çocuklukta başlayan ve her yaşta sıklıkla karşılaştığımız bir göz hastalığıdır. Çocuklarda ve erkeklerde daha sık görülür. Hastaların %75’inde astım, atopik egzama ve alerjik rinit gibi ek hastalıklar bulunur. Göz kapaklarının içini ve gözün beyaz kısmını saran ve konjonktiva olarak isimlendirilen zarın alerjiye bağlı olarak gelişen bir iltihabi reaksiyonudur.

Belirtileri Nelerdir?

Tekrarlayıcı ve her iki gözü de etkileyen alerjik konjonktivit; gözlerde kaşınma, kızarıklık ve sulanma şikayetleri ile kendini gösterir. Bunların yanında konjonktival ödem, sulu akıntı, yanma hissi ve ışık hassasiyeti ile birlikte alt ve üst göz kapaklarında şişme de gözükebilir. Kornea tabakası genellikle rahattır ve kişinin görmesi etkilenmemiştir. Aynı zamanda kişide burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı ve kaşıntısı gibi alerjik rinit bulguları da eşlik edebilir. Göz altı morlukları göz alt kapak çevresinde cilt kılcal damarlarının belirginleşmesi ile ortaya çıkmaktadır. Alerjik hastalıklarda da (alerjik konjonktivit, alerjik rinit, atopik dermatit, sinüzit vs.) sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Göz altı morluklarının çocuklardaki en sık nedenlerinden birisi de alerjik konjonktivittir. 

Alerjik Konjonktivitin Olumsuz Etkileri

Göz alerjisi rutin hayat ve iş hayatında kişileri olumsuz etkiler. Özellikle kontakt lens kullanan kişiler alerjinin gelişmesiyle konforsuzluk yaşar; yanma, batma, yabancı cisim hissi, aşırı sulanmaya bağlı bulanık görme nedeni ile günlük hayat konforları azalır, bu dönemde kontakt lens kullanmamayı tercih ederler. Yeni nesil silikon hidrojel kontakt lensler doğrudan göz alerjisine yol açmamaktadır. Ancak alerjisi olan göze kontakt lens takılırsa alerjik reaksiyon mekanik olarak tetiklenir. Bu durumda kızarıklık daha da artmaktadır. Bu nedenle gözde aktif alerji olan dönemlerde kontakt lens takmamak gerekmektedir. Alerji düzeldikten sonra da aylık lensler yerine günlük kullan at kontakt lensler tercih edilmelidir.

Alerjik Konjonktivit Tanısı

Alerjik göz hastalıklarının tanısı hastadan alınan hikâye üzerine yapılan göz muayenesi ve gerektiğinde laboratuvar incelemeleri ile konmaktadır. Doğru tanı için mutlaka ayrıntılı göz muayenesi gereklidir. Muayenede göz kapakları, göz yüzeyini örten konjonktiva, kirpik diplerinde yardımcı gözyaşı bezlerinin açıldığı bölümler, kirpikler ve kornea tabakası dikkatli bir şekilde incelenir. Gerekirse göz kapaklarının arka yüzeyi de gözlenmelidir.

Alerjik konjonktivit bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terimdir.
Akut alerjik konjonktivit; genellikle polen gibi çevresel alerjenlere maruziyet sonrasında gelişen reaksiyondur. Genelde bahar ve yaz aylarında açık havada uzun süre kalınması ile ortaya çıkar. Çocuklarda sıklıkla görülür. Gözlerde ani başlayan kızarıklık, kaşıntı ve sulanma oluşur. Genellikle ilaç tedavisi gerektirmez. Soğuk uygulama ve alerjik ortamdan uzaklaşmak yeterli olur.
Mevsimsel ve uzun süreli konjonktivit; akut alerjik konjonktivitlerden farklı olarak yıl boyunca devam eder. Bahar ve yaz aylarında daha ağır seyreder. Coğrafi özelliklere göre değişmekle birlikte genellikle ağaç, çiçek polenleri, kuru otlar nedeniyle oluşmaktadır. Sonbaharda ise ev tozu, akarlar, evcil hayvan kepekleri ve mantarlara bağlı oluşabilir. Akut konjonktivitler kadar ağır seyretmeyen ataklar halinde ortaya çıkar. Yine kızarıklık, kaşıntı, sulanma ön plandadır.

Vernal keratokonjonktivit; genellikle 5 yaş üzerinde görülmektedir. %95 olgu gençlik yıllarında hafiflemektedir. Hastaların yaklaşık %90’ında egzema, astım ve aile öyküsü eşlik etmektedir. Tüm yıl boyunca görülmekle birlikte geç bahar ve yaz aylarında şiddetlenmektedir. Semptomlar diğer alerjik konjonktivitlere benzese de daha şiddetli görülmektedir. Sulanma ve kaşıntının yanı sıra şiddetli yabancı cisim hissi, göz kırpma sayısında artış ve lastik gibi uzayan koyu kıvamlı şeffaf bir göz salgısı görülür. Üst göz kapaklarının iç yüzeyi dev papiller reaksiyon dediğimiz büyük boyutlu kabarcıklar ile kaplıdır. Bu hastalarda kornea tabakası hasarlanabilmekte ve kalıcı görme bulanıklığına sebep olabilmektedir.

Alerjik Konjonktivitlerde Korunma ve Tedavi Yöntemleri

- Göz alerjisini tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi şekli bulunmamaktadır. En önemli tedavi; alerjen maddenin tespit edilebilmesi ve alerjenden kaçınmaktır. Özellikle güneşten korumak için gözlük kullanmak en sık alınabilecek önlemdir. 
- Göz alerjisinden korunmak için dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta; uzun saçlı kişilerin yatarken saçlarını toplamalarıdır. Gün boyunca saça yapışan polenler, gece boyunca göz yüzeyinde alerjiyi tetiklemektedir. Bu nedenle uyku sırasında saçların yüze ve göz çevresine değmesi engellenmelidir. 
- Alerjiden korunmak için göz ve çevresine uygulanan kimyasallar sınırlandırılmalı, özellikle kozmetik amaçla yapılan uygulamalar daha önce alerji nedeni ile tedavi görmüş kişilerde mutlaka iyi bir öykü sorgulaması sonrasında temkinli bir şekilde uygulanmalı ve mümkünse bahar ayları gibi alerjinin tetiklenebileceği mevsimlerde bu uygulamalardan kaçınılmalıdır. 
- Ayrıca göz alerjisi olan kişilerin gözlerini kaşımaktan ya da ovuşturmaktan kaçınmaları gerekmektedir. Uzun süre göz kaşımak göz dokularının ve korneanın yapısını incelterek astigmatın artmasına yol açmaktadır. 
- Göz alerjilerinden korunmak için ilkbahar döneminde henüz alerji başlamadan önce koruyucu damlalar kullanmak da faydalı olmaktadır. Dışarıda çayır, çimen ve ot alanlarda bulunduktan sonra ya da oyun hamuru gibi boyalı maddelerle temastan sonra elleri ve yüzü yıkamak da alerjiden korunma açısından oldukça önemlidir.
- Alerjik konjonktivit tedavisinde; soğuk uygulama ve suni gözyaşı damlaları şikayetleri azaltmak için yardımcı olur. Topikal ve sistemik antihistaminik ilaçlar göz yüzeyinde ödemin azalmasını sağlar ve tekrar oluşmasına engel olur. Yetersiz kalması durumunda kortizon içeren topikal damlalar alerjik reaksiyonu kontrol altına almak için belirli sürelerde kullanılabilir. Kortizon içeren damlaların gereğinden uzun süre ve kontrolsüz kullanımı katarakt ve göz tansiyonu gibi görme kaybı ile sonuçlanabilir.
- Unutulmamalıdır ki; vernal konjonktivit gibi çocukluk çağında görülen göz alerjileri tedavi edilmez ise görme kaybına varan sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bu nedenle göz alerjileri ihmal edilmemeli ve mutlaka göz hekimi kontrolünde takip edilmelidir. 
- Aile bireyleriniz arasında göz alerjisi bulunan biri var mı?
- Daha önce göz muayenelerinizde konjonktivit teşhisinde bulunuldu mu?
- Tüylü hayvanların olduğu bir ortamda gözlerinizde rahatsızlık hissediyor musunuz?
- Bahar mevsiminde, polenler yüzünden gözlerinizde yanmalar oluşuyor mu?
- Kozmetik ürün kullanımında gözlerinizde yanma veya kaşınma oluyor mu?

Eğer bu soruların çoğuna evet cevabı veriyorsanız, göz alerjiniz olabilir. Bunu da en sağlıklı şekilde öğrenmek için uzman bir hekime danışmanız göz sağlığınız için önemlidir. Kesinlikle reçetesiz bir şekilde, tanıdığınız kişilere verilen göz damlalarını kullanmayınız.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Yaşam Hastaneleri Web Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.